top of page

Ordu’da Sanatın Yolculuğu: OBKT’den Katarsis’e

  • Yazarın fotoğrafı: Nurullah Özdemir
    Nurullah Özdemir
  • 26 Ağu
  • 3 dakikada okunur
ree

Ordu’nun kültür ve sanatla örülmüş köklü bir belleği var. Bu belleğin en güçlü taşlarından biri, 61 yıl önce kurulan Ordu Belediyesi Karadeniz Tiyatrosu (OBKT). OBKT, yokluklarla ama büyük bir inançla doğmuş; imkânsızlıkları dirence, emeğe ve hayale dönüştürmüş bir tiyatroydu. Bugün Ordu’nun sanat ikliminden bahsederken OBKT’nin açtığı yolu anmamak mümkün değil.

Benim de tiyatroyla tanışmam, hayallerimi kurmam, sahneye dair ilk heyecanımı hissetmem OBKT sayesinde oldu. O yüzden yaşayan ustalara saygıyla, evvelce aramızdan ayrılanlara ise rahmet ve minnetle selam gönderiyorum. Onların ışığı hâlâ yolumuzu aydınlatıyor.

Katarsis: Açık Bir Sahne, Ortak Bir Nefes

2 Aralık 2023’te Katarsis Sahne’yi açarken, amacımız sadece bir mekân oluşturmak değildi. Biz bir vizyon ortaya koymak istedik: Sanatla uğraşmak isteyen herkes için kapıları ardına kadar açık bir sahne… Çünkü biz sanatın yalnızca bir “seyirlik” değil, aynı zamanda hayatı dönüştüren bir güç olduğunu biliyoruz.

Brecht’in o meşhur sözü, bizim pusulamız oldu: “Sanat dünyayı yansıtan bir ayna değil, dünyayı onunla şekillendirdiğimiz bir çekiçtir.” Katarsis, bu anlayışla doğdu.

Burada bir parantez açmak gerekir: “Katarsis” kelimesi Antik Yunan’dan gelir ve “arınma, arınarak yenilenme” anlamını taşır. Seyircinin sanat aracılığıyla içinde biriken duyguları boşaltması, kendisini yeniden bulması ve hayata daha derin bir gözle bakmasıdır. Bizim için Katarsis, işte tam da budur: Seyircinin yalnızca izleyen değil, aynı zamanda arınan, düşünen ve dönüşen bir özne olduğu bir sahne.

Ordu’da Sanatın Zorlukları


Ordu, aslında kültür-sanat anlamında üretken bir şehir. Tiyatrodan müziğe, farklı disiplinlerde değerli işler ortaya çıkıyor. Ancak bu üretimin önündeki en büyük engel, mekân sorunu. Şehirde salon sayısı yetersiz; olan salonlar ise ya dışarıya açılmıyor ya da teknik imkânsızlıklar nedeniyle tercih edilemiyor.

Kültür ve sanat şehri olan Ordu’da aslında seyirci potansiyeli çok güçlü. OBKT’nin yıllarca ayakta kalabilmesinin sebebi de bu: Ordu’nun sahneyle, tiyatroyla, sanatla kurduğu güçlü bağ. Bugün de seyirci hazır; eksik olan şey, sanatçının emeğiyle seyircinin merakını buluşturacak alanların çoğalması.

ree

Katarsis’in Tarzı: Yalnızca Güldürmek Değil, Sorgulatmak


Dünya değişiyor, tiyatro ve sanat seyircisi de değişiyor. Artık yalnızca güldürüyle değil; distopyalarla, sorgulamalarla, insanın varoluşuna dair sorularla seyirciye dokunmak gerekiyor. Biz Katarsis olarak, tam da bu anlayışı benimsiyoruz. Seyircinin salondan sadece gülümseyerek değil, düşünerek, farkındalık kazanarak çıkmasını önemsiyoruz. Çünkü sanat,

toplumu dönüştürmenin en güçlü adımlarından biridir.


Kybele Gençlik Korosu: Gençlerden Yükselen Ses

ree

Katarsis’in çatısı altında atılmış en önemli adımlardan biri de Kybele Gençlik Korosu oldu. Asya Metin’in şefliğinde ve Tugay Elik’in korepetitörlüğünde kurulan bu koro, Ordu’nun gençlerine yepyeni bir nefes sundu.

14–20 yaş arasındaki gençlerden oluşan Kybele Gençlik Korosunun en büyük hedeflerinden biri, müziği yalnızca bir sanat dalı olarak değil, aynı zamanda özgüven ve kişisel gelişim aracı olarak görerek gençlerin kendi potansiyellerini keşfetmelerine imkân tanımak. Bu doğrultuda koro üyeleri, unison ve çok sesli eserlerle hem klasik hem de çağdaş koro repertuvarını tanıyor. Provalar yalnızca müzik eğitimi değil; aynı zamanda bir dayanışma, paylaşım ve dostluk ortamı olarak işliyor.

Ve şimdi bu aile büyüyor: Kybele Çocuk Korosu ile 9–13 yaş grubundaki çocuklar da müziğin birleştirici gücünü deneyimleme fırsatı bulacak. Böylece Katarsis, yalnızca bugünün değil, yarının sanat yolcularına da alan açıyor. Ancak bu yolculuk kolay değil; gençleri ve çocukları koro çalışmalarına katmak, ailelerin ilgisini uyandırmak ve şehirde koroya yönelik farkındalık yaratmak hâlâ önemli bir mücadele alanı.


Sanatın Sorumluluğu

Sanat pahalıdır, zahmetlidir, sabır ister. Ama sanat aynı zamanda toplumun nefesidir. Bu nefesin sürmesi için yalnızca sanatçılara değil, seyircilere ve yerel yönetimlere de büyük görev düşüyor. Daha fazla etkinlik düzenlenmeli, daha çok seyirciyle buluşulmalı ve bu çaba desteklenmeli. Çünkü sanat, paylaşıldıkça çoğalır.

Ve unutmayalım: Sanat yalnızca geleneksel olanı yaşatmak değil, aynı zamanda yenilikçi olanı da seyirciyle buluşturmaktır. Kendi kültürümüzü nasıl unutturmuyorsak, yeni kültür ve bakış açılarını da kucaklamalıyız. Çünkü sanat ucu bucağı olmayan, sonsuz bir bilgi denizi ve vizyon yapısıdır.


Son Söz

Sanat iyidir.

İzleyin, izlettirin. Dinleyin, dinlettirin.

Çünkü sanat, insanın kendini bulmasına yardımcı olan en büyük olgudur.

Nurullah Özdemir

Katarsis Sahne Genel Sanat Yönetmeni

 
 
 

Yorumlar


bottom of page